ChatGPT’nin (ve yapay zekanın) popülerleşmesiyle birlikte web üzerindeki içerik üretim dengeleri hızla değişti. Yeni bir araştırma, geçen yıl Kasım ayından bu yana internette yayınlanan İngilizce makalelerin yarısından fazlasının insanlar tarafından değil, yapay zeka araçları tarafından oluşturulduğunu gösteriyor.
Bu düşündürücü veri, medya şirketlerinden pazarlama ajanslarına kadar içerik dünyasının nasıl bir hızla otomasyona geçtiğini gözler önüne seriyor. Graphite tarafından Common Crawl arşivindeki on binlerce İngilizce URL’yi kapsayan kapsamlı bir analize göre, yapay zeka yazılımlarının içerik üretimindeki payı kısa sürede sıfıra yakın seviyelerden kritik bir eşiğe ulaştı. Özellikle 2022’nin sonlarında ChatGPT’nin halka açılmasıyla hızlanan bu süreç, on iki ay gibi kısa bir sürede yapay zeka ile yazılan makale oranını yaklaşık %40 seviyelerine kadar taşıdı. Bu muazzam hacim, yazılı içerik üretiminin en maliyetli kısmı olan yazar ihtiyacını ortadan kaldırmak isteyen içerik üreticileri, pazarlamacılar ve medya kuruluşları tarafından yapay zekanın cazip bir yol olarak görüldüğünü gösteriyor.
Hacim yüksek, görünürlüğü düşük
Ancak yapay zeka araçları tarafından üretilen içeriklerin adeta bir sel gibi web’i doldurmasına rağmen, bu sayısal üstünlüğün okuyucu tarafından fark edilebilirliğe dönüşmediği dikkat çekiyor. Araştırma, yapay zeka tarafından üretilen makalelerin büyük bir kısmının SEO performansının düşük olduğunu ve Google aramalarında veya ChatGPT yanıtlarında sıkça görünmediğini gösteriyor. Hem Google’ın arama algoritması hem de ChatGPT’nin kendisi, daha yüksek kaliteli ve insanlar tarafından yazılmış içeriklere öncelik veriyor. Bu durum, günlük internet kullanıcılarının bu yoğun yapay zeka trafiğinden büyük ölçüde habersiz kalması anlamına geliyor.
Yapay zeka tespit araçları kullanılarak yapılan bu analizde, bir makalenin %50’sinden fazlasının yapay zeka tarafından oluşturulduğu kriteri baz alındı. Araştırmacılar, bu tespit araçlarının mükemmel olmadığını, yaklaşık %4,2 yanlış pozitif ve %0,6 yanlış negatif oranına sahip olduğunu belirtse de, ortaya çıkan genel trendin büyüklüğü tartışılmaz.
Yapay zeka botları, içerik üretme hızları ve düşen maliyetleriyle insan yazarları hacim olarak geride bırakmış durumda. Yeni nesil yapay zeka modellerinin her seferinde daha yüksek hızlar ve daha düşük fiyatlar sunması, bu otomasyonu daha da teşvik ediyor. Ancak, saniyeler içinde üretilen ve bazen “köpük” olarak da adlandırılan bu yavan ve sıkıcı metinler, organik ilgi uyandırmakta pek başarılı olamıyor.
Sonuçları yavaş yavaş ortaya çıkıyor
Öte yandan, yayıncılar bu tam otomasyon denemesinin sonuçlarını yavaş yavaş görmeye başlamış olabilir. Graphite verileri, yapay zeka ile oluşturulan makalelerin yüzdesinin son aylarda (Mayıs’tan bu yana) sabitlendiğini gösteriyor. Bu durum, yayıncıların yapay zeka kullanım stratejilerini yeniden gözden geçirmeye ve tam otomasyon yerine daha dengeli, insan dokunuşu içeren hibrit modellere yönelmeye başladığına işaret ediyor olabilir.
İnternet, artık insanlar ve makineler arasında ortaklaşa yazılan devasa bir bilgi havuzuna dönüşmüş durumda. Ancak nihayetinde, yapay zeka tespit araçları gelişmeye devam ederken, düşük kaliteli içerikle web’i dolduran platformların, okuyucunun beklentisini karşılamayan metinler nedeniyle giderek artan bir tepkiyle karşılaşması muhtemel…