44 gün süren savaş sonrası topraklarını Ermenistan’ın işgalinden kurtaran Azerbaycan, 7 Şubat’ta erken Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidiyor. Karabağ sorununun çözülmesinin ardından Aliyev’in askeri sahada olduğu kadar siyasi arenada da zafer elde edeceğinden şüphe edilmiyor. Ekonomik büyümeden diplomasiye kadar her alanda önemli gelişmeler sağlayan Azerbaycan’da, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e olan güven ve desteğin giderek arttığı belirtiliyor.
Önemli jeopolitik konumu ve doğal servetleri ile bölgenin parlayan yıldızına dönüşen Azerbaycan özellikle Karabağ zaferinden sonra sadece Güney Kafkasya’da değil, uluslararası arenada da hem ekonomik ve askerî gücü hem de siyasi manevralarıyla kendinden söz ettiriyor.
35 yıllık meslek hayatımın neredeyse tamamında Azerbaycan büyük yer tutmaktadır. Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan ettiği 1991 yılında Azerbaycan’a ilk giden gazetecilerden biriyim. Dolayısıyla Azerbaycan’ın acı günlerine de güzel günlerine yakından şahit oldum. 1991 yılında ilk gittiğimde Azerbaycan’da büyük kargaşa vardı. Devlet yönetiminde ciddi problemler yaşanıyordu. Karabağ’da savaş devam ediyordu ve her gün şehit cenazeleri geliyordu.
Pekçok şehit cenazesinde sessiz gözyaşları döktüğümü iyi hatırlıyorum. Bir yandan Karabağ kan ağlarken diğer yandan ülke bölünme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Azerbaycan’ın güneyinde, Hümbetov’un liderlik yaptığı ayrılıkçı bir grup tehlikeli işler yapıyorlardı. Bundan cesaret alan başka etnik gruplar da benzeri hazırlıklar içindeydi. Ülkede tam anlamıyla bir kaos ve mafya düzeni hakimdi. Ta ki, tecrübeli ve bilge devlet adamı Haydar Aliyev, Nahçıvan’dan Azerbaycan’a gelene kadar.
Halkın büyük desteği ile Azerbaycan’a Cumhurbaşkanı seçilen Haydar Aliyev, hem Türkiye’de hem de dünyada büyük saygınlığa sahip bir liderdi. Sovyetler Birliği döneminde Politbüro’nun zirvesine kadar yükselmiş bilgili, tecrübeli, ancak dahi insanlarda görebileceğimiz üstün vasıflara sahipti. Nitekim Haydar Aliyev’in Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte, ülke istikrara kavuşmuş, problemler çözüm yoluna girmiştir. Önce Karabağ’da savaş durdurulmuş, ardından ekonomik seferberlik ilan edilmiş, dünyanın her yerinde başarılı bir diplomasi örneği sergilenmiş, Asrın Projesi olarak bilinen Bakü-Tiflis-Ceyhan Projesi gerçekleşmiş, Azerbaycan Ordusu yeniden kurulmuş ve her alanda istikrarlı bir dönem başlamıştır.
Haydar Aliyev, uçurumun kenarındaki bir ülkeyi uçurumun kenarından çekip çıkarmış, bölünmekten kurtarmış ve kısa sürede dünyanın cazibe merkezi haline getirmiştir. Onun Azerbaycan için yaptığı devasa hizmetleri anlatmaya kalkışsak herhalde kitaplara sığmaz.
Büyük Lider’in geride bıraktığı en önemli miraslardan biri Haydar Aliyev Devletçilik Felsefesidir. Şüphesiz, Haydar Aliyev mektebinin en liyakatli öğrencisi Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’dir. İlham Aliyev, sürekli babasının yanında olmuş, o büyük dâhinin tecrübelerinden, liderlik vasıflarından istifade etmiştir.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev aynı zamanda kendisini her alanda geliştirmiş, askeri, siyasi, diplomatik, ekonomik, kültürel, sportif ve benzeri sahalarda engin bilgi ve tecrübeye ulaşmıştır. Elbette ki İlham Aliyev’deki bu vasıfların en çok farkında olan tecrübeli devlet adamı Haydar Aliyev’di.
Oğlu İlham Aliyev için, ”Ona kendim kadar inanıyorum” diyordu, ”Benim sonuna kadar tamamlayamadığım bazı meseleleri ve işleri halkın yardım ve desteği ile onun tamamlayacağına inanıyorum!”
İlham Aliyev Cumhurbaşkanı olduktan sonra babasının bu sözlerini haklı çıkarmış ve Haydar Aliyev gibi büyük bir ataya layık bir evlat olduğunu dünyaya göstermiştir.
Haydar Aliyev, işgal altındaki Karabağ topraklarını işgalden kurtarmak için uluslararası alanda büyük mücadeleler verdi. O her zaman şunu söylüyordu: Karabağ er veya geç işgalden azad edilecek. Biz istiyoruz ki kan akmasın, sulh yoluyla olsun. Eğer sulh yoluyla olmuyorsa gerekirse savaşarak topraklarımızı geri alacağız!”
Bu sözler elbette ki Haydar Aliyev’in, oğlu İlham Aliyev’e ve Azerbaycan halkına en büyük vasiyeti sayılabilir. Şanlı Azerbaycan Ordusu’nun Ali Başkumandanı İlham Aliyev, kahraman Azerbaycan halkıyla birlikte adeta demirden bir yumruk olup işgalci düşmana haddini bildirmiş, Karabağ topraklarını işgalden azad etmiş ve adeta bir destan yazmıştır. 200 yılı aşkın bir süredir topraklarını kaybeden Azerbaycan ilk defa topraklarını geri almayı başarmıştır. Karabağ Fatihi İlham Aliyev, bu büyük zaferle sadece Azerbaycan halkının değil, aynı zamanda hem Türkiye’nin hem de bütün Türk Dünyası’nın takdir ve hayranlığı kazanmış; Türk Milleti’nin ortak kahramanı olarak hafızalarda ve kalplerde iz bırakmıştır.
İlham Aliyev’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Azerbaycan her alanda inkişafını sürdürmüştür. Dünya devleriyle enerji anlaşmaları yapılmış, ekonomik ve sınai yatırımlar artmış, modern ordu yolunda dev adımlar atılmış; eğitim, kültür, sanat, spor ve diğer alanlarda büyük gelişmeler yaşanmıştır.
Haydar Aliyev Mektebinin en liyakatli öğrencisi olan İlham Aliyev, finansal kaynakları petrolden petrol dışı sektöre ve toplumsal alana yönlendirmiş, Azerbaycan’ı Avrupa’nın enerji güvenliğinde en önemli ve güvenilir ortak haline getirmiştir. Petrol dışı sektöre yapılan yatırımlar için bölgelerin ve diğer alanların kalkınmasına yönelik benimsenen devlet programları hızla hayata geçirilmiş ve bunun meyveleri alınmaya başlanmıştır. Sonuç olarak Azerbaycan, dünyanın en büyük finans kuruluşları olan Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu tarafından gelişmekte olan ülkeler arasında birinci sırada yer almıştır. Avrupa ve ABD’nin Azerbaycan’ı ekonomik açıdan hızla gelişen bir devlet olarak tanıması tesadüf değildir.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, devrimci bir dönüşüm yaratarak Azerbaycan’ın sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel yaşamında büyük başarılar elde etmiş ve halkının güvenini haklı çıkarmıştır. Azerbaycan’ın hızlı ekonomik gelişme yolunda olduğu bir gerçektir!
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, her alanda toplumu ileriye taşıdığı gibi sportif aktiviteler konusunda gençler için güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Her şeyden önce kendisi sporu ihmal etmeyen bir Cumhurbaşkanıdır. Ülkenin her yanında spor okullarının ve sportif faaliyetlerin artması için çaba sarfetmektedir. Böylece hem sağlıklı nesillerin yetişmesini hem de gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak tutulmasını sağlamaktadır.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bir özelliği de ülkenin en ücra yerlerini bile sık sık ziyaret etmesi, halkın sorunlarını dinlemesi ve problemlerin çözümü için gerekli çalışmaları hemen başlatmasıdır. O nedenle bugün Azerbaycan’ın her bölgesinde benzer gelişmeleri görmek mümkündür. Modern yollar, kültür, sanat, spor kompleksleri, işyerleri.. Bölgeler arası gelişmişlik farkı hızla kapanıyor, Azerbaycan’ın ücra kasabaları bile bundan nasibini alıyor.
30 yılı aşkın bir süredir Azerbaycan’ı ziyaret eden, 2. Karabağ savaşı öncesi Terter bölgesindeki Azerbaycan askerleriyle görüşerek cephedeki moral ve motivasyonu Türk halkına duyuran bir gazeteci olarak, savaş sonrası da Karabağ’a ve özellikle Şuşa’ya gitmek bana nasip oldu. Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının organizasyonuyla gittiğimiz Karabağ’da büyük bir imar faaliyeti gördük. Karabağ Fatih’i İlham Aliyev, Ermeni işgalcilere haddini bildirip toprakları geri aldıktan sonra, bu mukaddes topraklarda büyük bir imar faaliyeti başlatmış. Karabağ’da yollar, köprüler, tünelleri havaalanları, konutlar, okullar, mescidler inşa ediliyor. İnanıyorum ki Karabağ, yakın bir gelecekte Azerbaycan’ın en canlı, en dinamik bölgelerinden biri olacak.
Uzun yıllardır Azerbaycan’daki gelişmeleri yakından takip eden bir gazeteci olarak ben şuna inanıyorum: İlham Aliyev, babası Haydar Aliyev’den aldığı devlet adamlığı vasıflarıyla, plansız bir iş yapmaz. Onun her adımında bir plan ve kararlılık vardır. Nasıl ki yıllarca önce hemen her konuşmasında, Karabağ’ı mutlaka geri alacağız ya sulh yoluyla ya da savaşarak, diyordu ve sözünü tutarak Karabağ’ı geri aldı. Aynı şekilde, işgalden kurtarılan Karabağ, yakın bir gelecekte çok büyük inkişaflara sahne olacak ve sonsuza kadar Azerbaycan toprağı olarak kalacak, buna yürekten inanıyorum.
1997 yılında yaptığım bir röportajda dahi devlet adamı Haydar Aliyev bana, ”Türk iş adamlarına söyle acele etsinler, geç kalmasınlar, Azerbaycan bölgenin en hızlı gelişen ülkesi olacak” demişti. Rahmetli Haydar Aliyev’in bu sözünün ne kadar hakikatli olduğunu yaşayarak gördük. Tüm bu gelişmelere bakarak ben de naçizane diyorum ki; Azerbaycan dünyanın en önemli cazibe merkezlerinden biri olacak. Bu konuda Sayın İlham Aliyev’e ve değerli eşi Mehriban Aliyeva hanımefendiye tüm kalbimle inanıyorum.
44 günlük muharebede şanlı Azerbaycan Ordusu’nun Ali Başkumandanı olarak tarihi bir zafere imza atan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, Azerbaycan halkının desteğine ve teveccühüne mazhar olarak 7 Şubat seçimlerinden de büyük bir zaferle çıkacağını tahmin etmek zor değil.